Kaplama dişler, estetik ve işlevsel sorunları çözmek için yaygın olarak kullanılan bir tedavi yöntemidir. Porselen, zirkonyum ve kompozit malzemelerden yapılan kaplamalar, dişleri koruyarak daha estetik ve dayanıklı hale getirir. Ancak her tedavi yöntemi gibi kaplama dişlerin de bazı riskleri ve yan etkileri olabilir. Peki, kaplama dişlerin zararları nelerdir ve bu olası sorunlarla nasıl başa çıkılabilir?
1. Diş Hassasiyeti
Kaplama yapıldıktan sonra dişlerde sıcak ve soğuk yiyeceklere karşı hassasiyet gelişebilir. Bu, kaplama işlemi sırasında dişin yüzeyinden ince bir tabaka alınarak mine tabakasının inceltilmesinden kaynaklanabilir. Bu hassasiyet, özellikle işlemden sonraki ilk birkaç hafta içinde daha belirgin olabilir.
Çözüm: Hassasiyet genellikle geçicidir ve hassasiyet giderici diş macunları kullanarak hafifletilebilir. Eğer hassasiyet uzun süre devam ederse, diş hekiminize başvurmanız gerekir.
2. Diş Eti Tahrişi
Kaplama dişler bazen diş etlerinin tahriş olmasına yol açabilir. Kaplamanın diş eti çizgisine tam oturmaması ya da kaplama kenarlarının diş etine baskı yapması, iltihaplanma ve diş eti sorunlarına neden olabilir. Bu durum, diş etlerinde kızarıklık, şişme ve kanama gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
Çözüm: Diş eti tahrişi durumunda, diş hekiminiz kaplamanın uyumunu kontrol edecek ve gerekirse düzenlemeler yapacaktır. Ayrıca ağız hijyenine dikkat etmek ve antibakteriyel ağız gargaraları kullanmak diş eti sağlığını korumaya yardımcı olabilir.
3. Kaplama Dişin Altında Çürük Oluşması
Kaplamaların altında kalan doğal dişte çürük oluşabilir. Eğer dişin altında çürük oluşursa, bu çürük zamanla ilerleyerek dişin yapısına zarar verebilir. Kaplamanın altındaki çürükler, dişin hassasiyetinin artmasına ve ağrıya neden olabilir. Bu durum, kaplamanın yerinden oynamasına ya da düşmesine bile yol açabilir.
Çözüm: Kaplama yapılmadan önce dişin tamamen çürükten arındırıldığından emin olmak gerekir. Kaplama yapıldıktan sonra da düzenli ağız bakımı ve diş ipi kullanımı ile diş çürüğü riski azaltılabilir. Çürük gelişirse, diş hekimi kaplamayı çıkararak çürüğü tedavi edecektir.
4. Kaplamanın Zamanla Aşınması
Kaplama dişler uzun ömürlüdür, ancak zamanla aşınabilir veya çatlayabilir. Özellikle kompozit kaplamalar, porselen ve zirkonyuma göre daha az dayanıklıdır ve aşınmaya karşı daha hassastır. Ayrıca diş sıkma veya gıcırdatma alışkanlığı olan kişilerde kaplamalar daha çabuk yıpranabilir.
Çözüm: Eğer kaplama aşınmış veya zarar görmüşse, diş hekimi onarım yapabilir veya yeni bir kaplama uygulayabilir. Diş sıkma alışkanlığınız varsa gece plağı kullanmak, kaplamaların aşınmasını önleyebilir.
5. Kaplamanın Yerinden Oynama veya Düşme Riski
Kaplama dişler zamanla yerinden oynayabilir veya tamamen düşebilir. Bu durum, kaplamanın altındaki doğal dişin yapısındaki değişiklikler, diş çürüğü, kaplamanın zayıf yapışması veya kaplamanın yaşlanması gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Yerinden oynayan kaplama diş, estetik ve işlevsel sorunlara yol açabilir.
Çözüm: Kaplama yerinden oynadığında, diş hekiminize başvurmanız gerekir. Diş hekimi kaplamayı yeniden sabitleyebilir veya yenisi ile değiştirebilir. Kaplamanın düşmemesi için düzenli diş kontrollerine gitmek önemlidir.
6. Diş Eti Çekilmesi
Kaplama dişlerin çevresinde zamanla diş eti çekilmesi meydana gelebilir. Diş eti çekilmesi, kaplamanın kök kısmının açığa çıkmasına ve estetik görünümün bozulmasına neden olabilir. Ayrıca, diş köklerinin açığa çıkması, sıcak ve soğuk yiyeceklere karşı hassasiyetin artmasına da yol açabilir.
Çözüm: Diş eti çekilmesini önlemek için diş eti sağlığına dikkat etmek, düzenli diş hekimi kontrollerine gitmek ve diş fırçalarken fazla baskı yapmaktan kaçınmak önemlidir. Diş eti çekilmesi ileri seviyedeyse, diş eti tedavisi uygulanabilir.
7. Alerjik Reaksiyonlar
Nadiren de olsa, bazı kişiler kaplama malzemelerine karşı alerjik reaksiyon gösterebilir. Özellikle metal tabanlı kaplamalarda, metalin vücutta alerjik bir tepki oluşturması mümkündür. Alerjik reaksiyonlar, diş eti tahrişi, ağız içinde kaşıntı veya iltihaplanma gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
Çözüm: Alerjik reaksiyon yaşayan hastalar, diş hekimine danışarak farklı bir malzeme (örneğin, zirkonyum) tercih edebilir. Zirkonyum, metal içermediği için genellikle alerji riski daha düşüktür.
8. Estetik Sorunlar
Kaplamalar zamanla renk değiştirebilir, özellikle kompozit kaplamalar lekelenmeye karşı daha hassastır. Kahve, çay, kırmızı şarap gibi renk verici yiyecekler ve içecekler, kaplamaların estetik görünümünü bozabilir. Ayrıca kaplamanın doğal dişlerle tam uyumlu olmaması da estetik açıdan sorun yaratabilir.
Çözüm: Porselen ve zirkonyum kaplamalar, leke tutmaya karşı daha dirençlidir. Leke oluşumunu önlemek için dişlerinizi düzenli olarak fırçalayın ve aşırı leke bırakabilecek yiyecek ve içeceklerden kaçının.
Sonuç
Kaplama dişler, estetik ve işlevsel birçok fayda sağlarken bazı riskler ve yan etkiler de taşıyabilir. Diş hassasiyeti, diş eti tahrişi, kaplamanın yerinden çıkması veya çürük gibi olumsuz durumlar, genellikle düzenli ağız bakımı ve diş kontrolleri ile önlenebilir. Diş hekimine düzenli ziyaretler, kaplama dişlerin ömrünü uzatır ve olası sorunların erken teşhis edilmesini sağlar.
